İnegöl Mutlu Son Masaj Hizmeti
İnegöl Mutlu Son
Oysa Barli’nin her vakit yaptığı şeklinde saat 10:00’da gelip Strotingsgata’ya bakan cam verandada İnegöl Mutlu Son her zamanki yerine oturduğunu oldukça iyi biliyordu. Rezervasyon defterine baktı. Düzgüsel olmayan – ve şu sebeple de garsonun Barli’nin akıl sağlığından kaygı etmesine yol açan – tek şey her zaman güler yüzlü olan yapımcının her zamanki şeklinde çarşamba değil de perşembe günü gelmiş olmasıydı. “Boş ver. Onu görebiliyorum, ” dedi önündeki adam. Ve başgarson başını kaldırdığında gitmişti.
Harry Wilhelm Barli’yi gür saçlarından tanımıştı fakat yaklaştıkça başkasıyla karıştırmış olabileceğinden korktu. “Herr Barli?” “Harry!” Wilhelm’in gözleri bir an için parladı ama derhal tekrar eski halini aldı.
İnegöl Mutlu Son
Yanakları çökmüş ve yüzünün birkaç gün önceki sağlıklı, bronz görüntüsü şimdi beyaz ve cansız bir solgunlukla kaplıydı. Wilhelm Barli çekmiş gibi görünüyordu; geniş omuzları bile sanki darlaşmıştı. “Ringa balığı?” Wilhelm önündeki tabağı gösterdi. “Oslo’nun en iyisi. Her çarşamba buraya gelir ve yerim. Kalbe iyi geliyor diyorlar. Ama bunun için bir kalbin olması lazım ve bu kafeye gelen insanoğlu… “ Wilhelm eliyle nerede ise boş salonu gösterdi. “Hayır, teşekkürler, ” dedi Harry masaya otururken. “Bir dilim ekmek al hiç değilse.” Wilhelm Barli ekmek sepetini Harry’ye doğru uzattı. “Burası Norveç’te içinde bütün rezene taneleri olan rezeneli ekmeği bulabileceğin tek yer. Ringayla harika gidiyor.” “yalnız kahve, teşekkür ederim.” Wilhelm garsona eliyle işaret etti. “Beni nasıl buldun?”
“Tiyatroya uğradım.” “Onlara şehir dışında olduğumu söylemelerini tembihlemiştim. Gazeteciler… “ Wilhelm iki elini birini boğarmış gibi yaptı. Harry bu hareketle düştüğü durumu mu yoksa gazetecilere yapmak istediği şeyi mi göstermeye çalıştığım pek anlamadı. “Onlara polis kimliğimi gösterdim ve önemli bulunduğunu söyledim.” “İyi. İyi.” Garson elinde bir fincanla gelip masadaki kahve kabından doldurmaya başladığında Wilhelm’in gözleri dalıp gitmişti. Garson çekildi. Harry boğazını temizledi.
“Wilhelm irkildi ve kendine geldi. “Eğer kötü bir haberle geldiysen bunu hemen duymak isterim, Harry.” Harry kahvesini yudumlarken başını hayır anlamında salladı. “Wilhelm gözlerini kapattı ve anlaşılmaz bir şeyler mırıldandı. “Oyun iyi mi gidiyor?” diye sordu Harry. Wilhelm birazcık gülümsedi. “Dün Dagbladetin kültür sayfasının editörlerinden bir hanım da arayıp aynı şeyi sordu.
Son yorumlar